Türk Forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Türk Forum

Forumumuz tamamen türkiye foruma sahiptir ve her hakkı saklıdır


    Camide dikkat edilecek hususlar

    dedektif
    dedektif
    Admin


    Mesaj Sayısı : 192
    Kayıt tarihi : 07/04/09

    Camide dikkat edilecek hususlar Empty Camide dikkat edilecek hususlar

    Mesaj  dedektif Cuma Nis. 24, 2009 7:03 pm

    Sual: Camide riayet edilmesi gereken hususlar nelerdir?
    CEVAP
    Bazıları şunlardır:
    1- Camiye girenin orada namazı bekleyenlere selam vermesi iyi olur. Fakat camide sünneti kılıp, farzı beklerken, dışarıdan gelenin selamını almak, sünnet ile farz arasında bir şey okumak, konuşmak ve nafile namaz kılmak, sünnetin sevabını yok eder. Vakit az ise, tefekkür veya kalben zikretmeli, vakit fazla ise, kaza namazı kılmalı! Eğer Kur’an-ı kerim okunuyorsa, dinlemek çok sevaptır. Sabahın sünnetini evinde kılıp gelen kimse de, camiye gelince, konuşmaz, sesli olarak bir şey okumaz.

    2- Camiye girince ön safa durmalı, yaşlılar var diye geride durmamalı! Birinci safta yer varken, ikinci safta durmak mekruhtur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (İmamın tam arkasında durana 100, onun sağındakilere 75, solundakilere 50 ve diğer saflarda duranlara da 25 sevap verilir) [Şir’a]

    (Mescit ehline rahmet, önce imama, sonra sağ taraftakilere, sonra da diğer saflara iner.) [Deylemi]

    (Allahü teâlâ, ilk saftakilere rahmet eder, melekler de ilk saftakilere dua ve istigfar eder.) [Ebu Davud, Nesai, İ. Ahmed]

    (En hayırlı saf, ilk saftır. Sevabı en az olan da geri saflardır.) [Müslim]
    (İlk safın fazileti bilinseydi, oraya geçmek için kur’a çekilirdi.) [Müslim]

    (Namaz kılarken [cemaat içinde] daha faziletli olanlara ilk safta, ötekilere de, son safta bulunmak nasip olur.) [Müslim]

    Cennete girmek için ne yapacağını soran bir zata, Peygamber efendimiz (Müezzin veya imam ol) buyurdu. O da (yapamam) dedi. (Öyle ise namazını ilk safta kıl) buyurdu. (Buhari)

    Ön safa geçerken kimseyi incitmemeli! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Halkı incitmemek için ön safa geçmeyen, iki misli sevaba kavuşur.) [Taberani]

    3- Peygamber efendimiz, mescidin sağ tarafında bulunmanın daha sevap olduğunu söyleyince, Eshab-ı kiram, mescidin sağ tarafını doldurmaya başladı. Sol tarafta açıklık kaldı. Bunu gören Peygamber efendimiz buyurdu ki:
    (Mescidin solundaki açıklığı dolduran, iki misli sevap kazanır.) [Taberani]

    Demek ki, önce sağ tarafa durmak sol tarafa durmaktan daha sevaptır. Solda boşluk kalırsa burayı doldurmak sağ taraftan daha sevaptır.

    4- Büyük camide cemaat bir saf da olsa, yine sık durmak gerekir. Safların sık olması, rahmetin gelmesine sebep olur. Saflar sıklaştırılıp omuzlar birbirine sıkıca değmelidir! Eshab-ı kiram safta çok sık durduğundan elbiselerinin omuzları eskirdi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Namazda omuz omuza sık durun! Açıklıkları kapatın ki, şeytan girmesin!) [Hakim]
    (Hak teâlâ safı sıklaştırana rahmet eder, safta boşluk bırakana gazap eder.) [Nesai]
    (Saftaki boşluğu dolduranın günahları affolur.) [Bezzar]

    5- Büyük camide ayaklar ile secde yeri arasından, küçük camide, ayakları ile kıble duvarı arasından geçen günaha girer. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Bir kimse, namaz kılanın önünden geçmenin, ne kadar çok günah olduğunu bilseydi, geçmeyip, yüz yıl beklemeyi tercih ederdi.) [İbni Mace]

    Herkesin gelip geçeceği yere durana da günah olur. Ancak ön safta boş yer var iken, boşluğu doldurmak için namaz kılanın önünden geçmek günah olmaz. Çünkü bu kimse, kendisine olan hürmeti kaldırmış demektir. Namaz kılanın önünden, insan veya hayvan geçmekle namaz bozulmuş olmaz. Namazı bir sütre, yani direk gibi bir şeyin arkasında kılmak gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Namaza dururken sütre koyun! Geçmek isteyene mani olun!) [İbni Mace]
    [Geçene işaretle, yüksek sesle okumakla mani olmak caiz ise de, bunları yapmamak daha iyidir.]

    6- Camide konuşmak, gülmek, şakalaşmak sevapları yok eder. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Mescitte dünya kelamı söyleyenin ağzından kötü bir koku çıkar. Melekler, “Ya Rabbi, bu koku bizi rahatsız ediyor” derler. Hak teâlâ da buyurur ki: “İzzim celalim hakkı için, onlara büyük bela veririm.”) [Ey Oğul İlm.]

    (Hayvanların otu yediği gibi, camide konuşmak da sevapları yer, yok eder.) [İ.Gazali]

    (Camide gülmek, kabirde karanlığa maruz kalmaya sebeptir.) [Deylemi]

    Camiye girince, önce iki rekat tehıyyat-ül-mescit namazı kılıp veya başka ibadet yapıp, itikafa niyet ettikten sonra, yüksek sesle olmamak şartı ile konuşmak caizdir. İhtiyaç olmadan mescitte konuşulmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Ahir zamanda bazı kimseler, mescitlerde dünyadan konuşacaklar, dünya kelamı söyleyecekler. Onlarla beraber olmayın! Allahü teâlânın böyle kimselerle işi yoktur.) [İbni Hibban]

    Mescide girince, farz veya başka namaz kılınınca, tehıyyat-ül-mescit namazı da kılınmış olursa da, sünnete veya farza başlarken, (Vaktin sünnetine ve tehıyyat-ül-mescit namazına) diye niyet edilirse, niyetinin de sevabını alır.

    7- Sünnet ile farz arasında dua, sure veya üç İhlas okumamalı. Hele bunu âdet haline getirmek bid’attir. İbadetlere ilave yapmak dini değiştirmek olur. Hadis-i şerifte, (İbadetleri bizim gibi yapmayan bizden değildir) buyuruluyor. Peygamber efendimiz nasıl ibadet etmişse, mezhebimiz bunu nasıl bildirmişse, o şekilde ibadet edilir. (Şunu da yapalım, ötekini de ilave edelim) demek, dinde reform olur. Asla caiz olmaz. Sünnet ile farz arasında bir şey okumanın sünneti iskat [iptal] edeceği Bahr-ür-raık’ta da yazılıdır.

    8- Cemaatle namaz kılınırken, sünnete başlamak mekruhtur. Sabah sünnetini kılmamış olan, sünneti kılarsa, cemaat ile namazda oturmayı da kaçıracağını anlarsa, sünneti kılmaz, hemen imama uyar. Cemaat ile ikinci rekatta oturabileceğini anlarsa, sünneti caminin dışında, sofada [holde] çabuk kılar. Hol yoksa, içerde direk arkasında kılar. Böyle yer yoksa sünneti kılmaz. Çünkü, cemaat ile kılınırken, nafile kılmak mekruhtur. Mekruh işlememek için sünnet terk edilir. Cuma günü imam minbere çıkınca sünnete başlamak da mekruhtur.

    9- Camide farzı yalnız kılmış olan, öğle ve yatsı namazlarında, yanında cemaatle namaz kılınmaya başlanırsa, ya cemaate uyup nafile olarak kılar veya camiden çıkar. Diğer üç namazı yalnız kılmış olanın, cemaat ile kılınırken bile, cemaate uyupnafile olarak kılamayacağı için, camiden çıkması vacip olur. Çünkü, orada bulunup da cemaate uymamak günahtır.

    10- Soğan, sarmısak gibi pis kokulu şey yiyerek, camiye gelmek de doğru değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Sarmısak, soğan, pırasa ve turp gibi kötü kokan bir şey yiyen, kokusu gitmeden mescidimize yaklaşmasın.) [Taberani]

    Yağlı, kirli ve pis kokan iş elbisesiyle, kirli ayakla, pis kokan çorapla camiye gelip halkı rahatsız etmemelidir! Bazıları sigara kokusundan da rahatsız olur. Onun için ağzında ve elbisesinde sigara kokanlar da temizleyip, kokuyu giderdikten sonra camiye gelmelidir. Çıplak ayakla namaz kılmak Hanefi’de mekruhtur. Çorabı kirli olan ve temiz çorap da bulamayan kimse, halkı rahatsız etmemek, yani haram işlememek için çorapsız namaz kılabilirse de, mekruh işlememek için daha önceden tedbir alıp, eski de olsa, temiz çorapla camiye gelmelidir.

    Müslümanların vücutları, elbiseleri, çamaşırları, yemekleri temiz olur. Temiz olunca da mikrop ve hastalık bulunmaz.

    Dinimizde temizliğin önemi büyüktür. Temizlik imandandır. Eshab-ı kiramdan sonra gelen ve tabiin adını alan Müslümanlardan bazıları Eshab-ı kirama, (Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde sizi çok sevdiğini bildirip övmektedir. Bunun sebebi nedir?) dediklerinde, (Biz temizliğe de çok dikkat ederdik) diye cevap verdiler.

    Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimin çeşitli yerlerinde, (Temiz olanları severim) buyuruyor. (Bekara 222)
    Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
    (Müslümanlık temizlik dinidir. Temiz olun! Cennete ancak temiz olanlar girer.) [Deylemi]
    (Mümin pis olmaz.) [Buhari]
    Temizlenecek şeyleri iyice yıkayın, temizleyin! Temizlik imana sevk eder, iman da sahibini Cennete götürür.) [Taberani]

    (Temizlik imanın yarısıdır.) [Müslim]
    (Namazın anahtarı temizliktir.) [Tirmizi]

    (Ağzınızı temizleyin, ağzınız Kur'an-ı kerim yoludur.) [Ebu Nuaym]

    (Her Müslüman, Cuma günü yıkanmalı, misvaklanmalı ve güzel koku sürünmelidir.) [Buhari]

    (Yemekten önce ve sonra el yıkamak, zenginliğe yol açar, fakirliği giderir.) [Ebuşşeyh]

    (Evinin hayrını, bereketini çoğaltmak isteyen, yemekten önce ve sonra, elini ve ağzını yıkasın!) [İ.E.Şeybe]

    (Elbiselerinizi yıkayın, fazla kıllarınızı temizleyin, dişlerinizi misvaklayın, temiz, güzel giyinin! Nezafet sahibi olun!) [İbni Asakir]

    (Tırnaklarınızı kesip gömün! Ağzınızdaki yemek kırıntılarını temizleyin ve misvak kullanın! Yanıma, dişleri sarı, ağzı kokar vaziyette gelmeyin!) [Taberani]

    Peygamber efendimiz, yanına gelen birisine, (Tırnakların kuş tırnağı gibi uzamış, içi pislik doludur) buyurarak, temiz olmasını emretmiştir. (Taberani)

    11- İtikafa niyet edenler hariç, camide bir şey yiyip içmek mekruhtur. Onun için camiye girerken itikafa niyet etmelidir. Ondan sonra ihtiyaç olursa yiyip içmek mekruh olmaz.

    12- Camide oturmak sevaptır. Hadis-i şerifte, (Beş şey ibadettir: Az yemek, camide oturmak, Kâbe’ye, Mushafa ve âlimin yüzüne bakmak) buyuruldu. (Deylemi)

    Camiye kötü niyetle, mesela ayakkabı çalmak için giren, günah işlemiş olur. Caminin Allahü teâlânın sevdiği yer olduğunu düşünen kimse, burayı ziyarete de niyet ederse sevabı daha çok olur. Namaz kılmayı beklemek için, camide itikaf edip ahireti düşünmek için, vaaz dinlemek için de niyet ederse, her niyeti için ayrı sevaba kavuşur.

    13- Çok kimse, sandalyeye, koltuğa oturmaya alıştığı için camide diz üstü oturamıyorlar. Ya bağdaş kuruyorlar veya ayaklarını dikerek oturuyorlar. Mecbur kalmadıkça, böyle oturmak edebe uygun değildir. Kur’an-ı kerim okumak Allahü teâlâ ile konuşmak demektir. Kur’an-ı kerim okunurken yaylanıp oturmak çirkin olur. Tesbih çekerken, zikrederken de mümkün mertebe diz üstü oturmaya gayret etmelidir. Müslümanların yanında da edepli oturmak gerekir. Peygamber efendimiz, kızının yanında bile bir defa olsun, ayağını uzatıp oturmamıştır.

    Evliyadan bir zat, diz üstü oturmakla yorulmuş, biraz da bağdaş kurayım demiş. Bağdaş kurup otururken, (Köle efendisinin yanında böyle mi oturur?) diye bir ses gelir. O da artık ömür boyu hep diz üstü oturur. Kul olan da zaruret olmadıkça, Rabbinin huzurunda edepli oturmaya çalışmalıdır.


    14- Müezzinlik yapanların bazı hususları bilmesi gerekir. Mesela yürüyerek ikamet okunmaz. İkamet okurken el bağlanmaz. Üç istigfar, namazların sonunda okunur. Sabah ve ikindinin farzından selam verip Allahümme entesselamü... dedikten sonra, öğle, akşam ve yatsıda ise son sünnetten sonra okunur. Müezzin, cemaatle namaz kılınırken arkada bir yerde durmaz, cemaatle beraber safa girer. Cemaatten arkada müezzin yeri denilen yerde yalnız başına durması mekruhtur.

    15- Evde, camide veya minarede ezan kıbleye karşı okunur. Hayyealessalah derken sadece yüzü sağa, hayyealelfelah derken yüzü sola döndürmek sünnettir. Vücut döndürülmez. Minarede ise dönerek okurken de, göğüs kıbleden başka yöne döndürülmez.

    Ezan okunurken, Resulullah efendimizin ismini işiten, iki elin baş parmaklarını, gözlerinin üstüne koyarak, (İki gözümün nurusun sen ya Resulallah) der. Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık, ezan okunurken, Resulullahın ismini işitince, iki baş parmağının tırnağını öpüp gözlerine sürdü. Peygamber efendimiz, sebebini sorunca, (Ya Resulallah, senin mübarek isminle bereketlenmek için) dedi. Peygamber efendimiz, (Güzel yaptın. Böyle yapan göz ağrısı çekmez) buyurdu.

    16- Atalarımız, camileri loş yapmışlardır. Fazla aydınlıkta kılmak, huşua engel olur. Bu bakımdan camilerde fazla ışık yakmak hem huşua mani olmak, hem de israf yönünden mahzurludur. Mübarek gecelerde, camide fazla ışık yakmak ise bid’attir. Kitap okurken, Kur’an-ı kerim çalışırken veya başka bir ihtiyaç halinde, ihtiyaç miktarı fazla ışık yakmakta mahzur olmaz.

    17- Hiç zarar vermese de, camiye küçük çocuk getirmek mekruhtur. Zarar verir, kirletirse haram olur. Hadis-i şerifte (Camiye çocuk ve deli koymayın) buyuruluyor. (İbni Mace)
    Namaza alıştırmak için yedi yaşından büyük çocukları, zarar vermiyorsa getirmek iyi olur.

    18- Cemaate yetişilemeyecek bile olsa, yine camiye giderken koşmamalı. Peygamber efendimiz, (Namaza giderken koşmayın!) buyurdu. Cemaate yetişebilmek için koşmak mekruhtur.

    19- Yolda konuşmayacaksa, sabahın sünnetini evde kılmalı. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
    (Sabahın sünnetini evde kılmak, rızkın bereketine, ev halkı ile iyi geçime ve imanla ölmeye sebep olur.) [İmad-ül-islam]

    20- İmamın, son sünneti, farzı kıldığı yerde kılması mekruhtur. Cemaatin aynı yerde kılması caizdir. Yer değiştirmek için birini çekip ona sıkıntı vermemelidir.

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 5:33 am